NATO’ya Hayır - Savaşa Hayır

NATO askeri örgütünün kuruluşunun 60. yıldönümü vesilesiyle bizler, NATO’nun
saldırgan askeri ve nükleer politikalarını protesto etmek ve savaşsız, adil bir dünya
hayalimizi savunmak üzere herkesi Nisan 2009’da Strasbourg’a davet ediyoruz.

NATO, dünya barışına ulaşmanın önünde giderek büyüyen bir engel teşkil ediyor. Soğuk
Savaş’ın bitiminden bu yana NATO, kendini “uluslararası toplum”un askeri harekat aygıtı
olarak yeniden yapılandırma çabası içerisinde ve bu çabalar çerçevesinde “teröre karşı savaş”ı
da teşvik ediyor. Gerçekte ise bu örgüt, Birleşmiş Milletler’i ve uluslararası hukuk sistemini
devre dışı bırakarak tüm kıtalardaki askeri üsleri aracılığıyla ABD güdümünde zor
kullanmanın, askeri güç tesis edilmesini hızlandırmanın ve silahlanma harcamalarını
tırmandırmanın bir aracıdır; dünya çapındaki askeri harcamaların % 80’i NATO üyesi ülkeler
tarafından gerçekleştirilmektedir. 1991’den beri bu yayılmacı anlayışı izleyen NATO, “insanî
savaş” kisvesi altında Balkanlar’da savaşa girişmiş ve Afganistan’da yedi yıldır süren vahşi
bir savaş başlatmıştır; halihazırda Afganistan’daki trajik durum giderek kötüleşmektedir ve
savaş Pakistan’a yayılmış durumdadır.

NATO, Avrupa’da gerilimleri tımandırmakta, “füze savunma sistemi”yle, devasa bir nükleer
silah deposu ve nükleer “ilk darbe” politikasıyla silahlanma yarışını beslemektedir. AB
siyaseti giderek daha da NATO’ya bağımlı hale gelmektedir. NATO’nun Doğu Avrupa ve
ötesinde halen devam eden ve gelecekte de potansiyel olarak devam edecek genişlemesi ve
“hükümranlık sahası dışı” harekatları, dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getiriyor.

Kafkaslar’daki çatışma, tehlikenin açık bir emaresi. NATO sınırın genişlemesi yönündeki her
adım, nükleer silah kullanımını da kapsayacak şekilde, savaş olasılığını artırmaktadır.
Barışçıl bir dünya hayalimize ulaşmak için bizler, küresel ve bölgesel krizlere askeri
karşılıklar verilmesini kabul etmiyoruz; bunlar çözümün değil sorunun bir parçasıdır.
Nükleer silahların terörü altında yaşamayı reddediyor ve yeni bir silahlanma yarışının
tırmandırılmasına karşı çıkıyoruz. Askeri harcamaları azaltmak, mevcut kaynakları
insani ihtiyaçların karşılanmasına yönlendirmek zorundayız. Bütün yabancı askeri
üsleri ve saldırı amaçlı askeri yapıları kapatmalı; halklar arasındaki ilişkileri
demokratikleştirmeli ve askeri zihniyetten arındırmalı; daha güvenli ve daha adil bir
dünya inşa etmek için yeni barışçıl işbirliği formülleri bulmalıyız.

Hepinizi bu mesajı içinde bulunduğunuz toplum ve örgütlenmeler arasında
yaygınlaştırmaya, Strasbourg’a gelmeye ve bu hayali gerçeğe dönüştürmeye davet
ediyoruz. Bizler, barışçıl bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz.

NATO’ya Hayır Savaşa Hayır

The activities during the anti-NATO protest will include a demonstration on Saturday 4th April 2009, an international conference from Thursday 2nd April to Sunday 5th April, direct action and civil disobedience, and an international resistance camp from Wednesday 1st April to Sunday 5th April.

Programmes & Projects
Theme
Institutions

Add new comment