Conscientious objection

en

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 9 Ekim Çarşamba günü Kuzey Suriye'ye yönelik bir işgal harekatı başlattı.

Bu işgal harekatı Suriyeli Kürtlerin siyasi, kültürel ve ekonomik haklarını yok etme girişimidir. 

Bu girişiminin bir numaralı askeri gücü Türk Silahlı Kuvvetleri olurken ikincisi de "Suriye Milli Ordusu" adı altında bir araya getirilen İslamist çete guruplarıdır.

Erdoğan bu operasyon ile bir yandan Kürtleri yok etmek isterken diğer yandan İSİS'e alan açıyor, ortam hazırlıyor. 

Bu, uluslararası antlaşmalara ters düşen yasadışı bir savaştır.

“Militarizm yaşamlarımızı yok etmeden, biz militarizmi yok edelim” diyen VİCDANİ RETÇİ ALPER SAPAN, SURUÇ SALDIRISINDA KATLEDİLDİ

IŞİD çetelerinin saldırısına karşı aylar boyu direnen Kobanê’nin yeniden inşası için, dün birçok farklı şehirden yola çıkmıştı onlarca genç. Savaşın yıktığı bir şehri yeniden yaratmak, talan edilmiş bir coğrafyada ölüme mahkum edilen çocuklara yaşamı götürmek istemişlerdi.

Ama olmadı. Bitmek bilmeyen savaş politikaları, barış inşa etmek için direnen bu gençlerin tam ortasında bir bomba oldu ve patladı.
Onlarca kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı.

Yaşamını yitiren gençlerden biri de, 2014 Mayıs’ında “Savaşsız, ulussuz, sınırsız bir dünya için, özgürlük için vicdanımı dinliyor ve askerliği reddediyorum” diyerek vicdani reddini açıklayan Alper Sapan idi.

Alper, yüreğinde yeni bir yaşam, savaşa karşı barış inancıyla düşmüştü Kobanê yoluna. Ama savaş, tam da burada buldu onu; ölmeyi ve öldürmeyi reddeden bir yürek, savaş politikalarıyla patlatılan bir bombayla sustu.

Şimdi, Suruç Katliamı’nın ardından, yüreklerimizdeki kor bizi yakmaya devam ederken, barış inancıyla yola düşmüş ve katledilmiş onlarca genci ve Alper’i, onun yüreğinde taşıdığı yeni dünya hayaliyle uğurluyoruz.

Alper Sapan’ın, 2014 Mayıs’ında açıkladığı vicdani ret metnini, bir kez daha paylaşıyoruz:

“Merhaba, ben Alper Sapan. 19 yaşında bir anarşistim. Devletin adaletsizliğine, sömürüye ve zulme karşıyım. İnsanın insan öldürmesini, şiddeti ve devleti reddediyorum. Kimse için ölmeyecek, öldürmeyecek, kimsenin askeri olmayacağım. Savaşsız, ulussuz, sınırsız bir dünya için, özgürlük için vicdanımı dinliyor ve askerliği reddediyorum.

Militarizm yaşamlarımızı yok etmeden, biz militarizmi yok edelim.”

Vicdani Ret Derneği

Dostlarım;

Kasın 2004 yılında Beşiktepe/Tekirdağ askeri kışlasında vicdani reddimi açıkladım.
 
Vicdani red eylemimin arkasındaki fikri arka planını kısaca şöyle özetleyebilirim;

a-) Türkiye de 25 yıldır PKK ve TSK arasında yaşanan çatışmalı duruma vicdani red tutumum ile “dur” dedim! Vicdani red eylemim ile Türkiye’lilere "askere gitmeyin ve dağa çıkmayın" mesajını verdim.

Uluslararası Af Örgütü 28 Temmuz 2005 raporunda,
askerden kaçan veya firar edenlerin yakınlarından
yüzlercesinin tutuklandığını rapor etti. Tutuklamalar 15
Temmuz’dan itibaren, Eritre’nin güney bölgesindeki Debug’ta
gerçekleştirildi.

Binlerce insan, askere alınmalardan kaçma şüphesi
taşıdıkları gerekçesiyle tutuklanarak Adi Abeto Askeri
Cezaevi’nde tutulmaktadırlar ve bu kişiler işkence ve kötü

muameleye uğramada ciddi risk taşımaktadır. Söylendiğine göre
en az bir düzine tutsak, cezaevindeki karışıklıklar sırasında
vurulmuş veya yaralanmış.

Abraham Gebreyesus Mehreteab, İnsan Hakları Komisyonu’nun 61. oturumunda WRI adına bir sunum yaptı. Sunumunu aşağıda belgeledik.

Ülkenin arka planı

Eritre, Afrika’nın ucunda yer alan,  de-fakto bağımsızlığını 24
Mayıs 1991’de komşusu Etyopya’nın egemenliğine karşı 30 yıl boyunca
süren acı dolu, kanlı ve pahalıya mal olan silahlı

mücadeleden sonra kazandı.  Resmi bağımsızlığını 24 Mayıs
1993’te, Birleş

Hayır de!

Placheolder image
Savaşa ve Savaş Hazırlıklarına Karşı Vicdani Red Çağrısı

Kırkın üzerinde ülkeden 85 pasifist örgütün üye olduğu uluslararası bir ağ olan Uluslararası Savaş Karşıtları (WRI); ne zaman ve nerede olursa olsun yapılan savaş hazırlıklarına ve süren savaşlara karşı vicdani red çağrısında bulunuyor.

Subscribe to Conscientious objection